30 Mart 2017 Perşembe

30lu yaslarda bakim


Herkese merhaba :) bir bakım yazısı ile daha karşınızdayım. Bu seferki yazım 30'lu yaşlarda olanlar için. Bu yazıda bakım önerileri, doğal bir maske tarifi ve 30lu yaşlarla ilgili karikatürlere rastlayacaksınız. Daha önce bildiğiniz gibi 20'li yaşlarda bakım ile ilgili bir yazı paylaşmıştım onunda linkini buraya bırakayım. Link  
Haydi başlayalım:
30'LU YAŞLARDA BAKIM

30'lu yaşlar olgunluk yaşıdır, artık yılların izleri yüzde kendini yavaş yavaş belli eder ve cilt artık değişime girmeye başlar. Yine de cilt henüz gergin, göğüsler ve kalçalar sıkıdır. Sadece göz ve dudak kenarlarında ilk kırışıklıklar görülmeye başlar. Cilt kendini yenilemek için artık 28 günle yetinmez ve 40 güne gereksinim duyar. Doğru stratejiyle biyolojik saati yavaşlatmak da mümkün. 20'li yaşlarda başladığınız güneşten koruma ve koruyucu kullanma tedbirleriniz bir level daha yukarı çekebilirsiniz. Yani mümkünse koruyucu sürseniz bile güneş altına pek yatmazsanız 30'lu yaşların sonunda daha genç ve mutlu bir insan olabilirsiniz.

TEMİZLİK:
Sabahları yüzü sadece soğuk suyla yıkamak yeterli olsa da akşamları yüzdeki makyaj artıklarının temizlenmesi şart. Sabahları yüzünüzü yıkadığınız soğuk su uykuyu açarken kan dolaşımını da harekete geçirir. Solgun ciltler soğuk-sıcak kompreslerle renk kazanır. Akşamları cildinizi temizlerken normal sabunlardan uzak durun çünkü normal sabun cildin çok fazla kurumasına neden olur. İçeriğinde aynı zamanda bakım yapan avokado, jojoba ve Hindistan cevizi yağı bulunan temizlik ürünlerini tercih edebilirsiniz. Tonik kullanımını bu yaşlarda vazgeçilmezlerinizin arasına alırsanız hem daha derin bir cilt temizliği yapar hem de nemlendiricilerinize yardımcı olursunuz.

NEMLENDİRME:
Bu yaşın en önemli bakımı cildin nem kaybetmemesini sağlamak olmalı. Gündüz UV korumalı bir nemlendiriciyle kırışıklıkları önleyebilir ve vitaminlerle enerji depolayabilirsiniz. A vitamini hücre yenileyici özelliğiyle öne çıkıyor, C ve E vitaminleri ise serbest radikallerle savaşırken aynı zamanda bağ dokusunu sıkılaştırıyor. Geceleri ise enzim bileşenli yenileyici bir gece kremi ve düzenli uyku saatlerine sahip olmalısınız. Bu sayede hücrelerin yenileyici mekanizması en yüksek düzeye çıkıyor.

GÖZ BAKIMI:
Küçük gülümsemeler, göz kırpmalar ve yüz buruşturmalar henüz derin kırışıklıklar yaratmıyor. Ancak bu yaşlarda göz bakımı önem kazanıyor. Üstelik düzenli olarak ürün kullanmaya başlamanın tam sırası. Göz çevresindeki hassas cildi tahriş etmemek için kremi gözün etrafına sürün, işaret ve orta parmaklarınızla hafif masajlar yaparak yayın. Kalan kremi dudağınızın çevresine sürün. İnce kırışıklıklarınıza haftada iki kez 15 dakika boyunca bakım ürünü sürdüğünüz göz pedleriyle dinlendirebilirsiniz.

MAKYAJ:
Işığı yansıtan pigmentler içeren bir fondöten, cilde kazandırdığı pürüzsüz görünümle ince kırışıklıkları bile görünmez kılar. 30'lu yaşlarını süren kadınların makyaj çantalarında mutlaka bulundurmaları gereken ürünlerden biri de göz çevresindeki halkalar için kapatıcı. 30'ların sonlarına yaklaşanlar için parıltılı farlar artık "tehlikeli ürünler" kategorisine girer. Çünkü bu tarz parlak farlar göz kapaklarını düşük gösterir. Bu durumda gün içinde mat farları tercih edip, parıltı için geceyi beklemeniz gerekebilir.



AVOKADOLU YÜZ MASKESİ:

MALZEMELER:

  • Yarım avokado
  • 2 yemek kaşığı sıcak su
  • 1 çay kaşığı bal
HAZIRLANIŞI:
Olgun avokadoyu çatal ya da mikser yardımıyla püre haline getirin. Balınızı sıcak suya ekleyip eritin. Avokado ile karıştırın. Göz ve dudak çevrenize değdirmeden bütün yüzünüze sürün. 10 dakika bekletip, ılık suyla yıkayın. Haftada bir kere uygulayıp, yüzünüzün nem dengesini koruyabilirsiniz.

30'lu yaşlarda uygulamanız gereken bakımlar bunlardan ibaret. Ayrıca yüz jimnastiği gibi tekniklerle kırışıklıklarınıza savaş açabilirsiniz. Yazının uzun olmaması için onu başka bir yazıda anlattım. 
Linkinide buraya bırakıyorum: Link



Okuduysanız yorum yapmayı ve bloguma takibe almayı unutmayınız. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere hoşçakalın....






kirişiklik savasinda yüz jimnastigi

YÜZ JİMNASTİĞİ İLE TANIŞIN
30'lu yaşlarda başlayacağınız kırışıklık savaşında yüz jimnastiği en büyük destekçilerinizden biri olacak.

GÖZ ÇEVRESİ:
Yaşlanmanın ilk kendini hissettirdiği bölge göz çevresidir. Gözlerinizin kenarlarından orta ve işaret parmaklarınızla kaşlarınıza doğru çektirin ve gözleriniz gerildikçe göz kapaklarınızı kapatıp açın. Günde 10 saniye tekrar ederek göz çevrenizin kırışmasını önleyebilirsiniz.

YANAK KASLARI:
Yanak kaslarını geliştirmek için sık, sık elma yiyin. U ve X harflerini de düzenli olarak tekrarlamak yanak kaslarının gevşemesini önler. Her iki kelimede de yanaklarınızı iyice gerdirin.

ALIN KIRIŞIKLIKLARI:
İşaret parmağınızı alın bölgenizin ortasına koyun ve sürekli yuvarlak çizerek masaj yapın.

GERDAN SARKMASI:
Boynunuzu iyice ileriye doğru gerdirin ve alt çenenizi üst dudağınıza doğru kaldırıp bırakın. Bu hareketi günde 10 kez tekrarlayın. İlk bir iki gün boyun bölgenizde acıma hissedersiniz fakat yaptıkça geçecektir.

BOYUN SARKMASI:
Sırt üstü yatak gibi yüksek bir zemine uzanın. Boynunuzu uzandığınız yerden sarkıtabildiğiniz kadar aşağıya sarkıtın ve yavaşça yukarıya çekin. Her sabah ve her akşam 10 kez bu hareketi tekrarlayın.

AĞIZ ÇEVRESİ:
Dudaklarınızla O harfini söyleyin ve bu şekilde kalın. Başparmağı burnunuzun altına koyun orta parmağınızla dudak çevresine masaj yapın.

25 Mart 2017 Cumartesi

lekomed leke kremi

Herkese merhaba :) bugün size markası lekomed olan bu leke kremini anlatmak istiyorum.
Yeni keşfettiğim bu kremi ben cildimdeki tırnak lekesine bağlı olarak oluşmuş kahverengi lekeye karşı kullandım. Açıkçası fazla umudum yoktu. Çünkü fiyatı uygun fiyatlı, pahalı birçok krem denememe rağmen hiçbirinin bu lekeye bir etkisi olmadı. Fakat bu krem lekenin rengini açtı. Koyu kahverengi olan bu lekem şimdi açık kahverengi.  Ayrıca cildimi beyazlatıp, canlandırdı. Ve kendisi çok güzel bir nemlendirici ve makyaj bazı.   Kullanmaya devam ediyorum. Eğer lekem tamamen yok olursa, mucize krem olarak tanımlayabilirim. Kullandıktan sonra sizinlede paylaşırım. Şimdi içerik takıntısı olanlar için gelelim içeriğine.

Etken maddeler:  Aqua, Paraffinum Liquidum, Glycerin, Petrolatum, Cetyl Alcohol, Salicylic Acid, Ethylhexyl Methoxycinnamate, Citric Acid, PotassiumSorbate, Titanium Dioxide, Sodium Borate, Niacinamide, Triticum Aestivum Germ Extract, Tocopheryl Acetate, Parfum, Linalool, Alpha-Isomethylionone,Coumarin,Eugenol,Isoeugenol.

Gördüğünüz gibi paraben ve civa gibi zararlı maddeler içermiyor.

Genel kullanım alanı: 

  • Farklı özellikteki kalıtsal olmayan tüm koyu lekeler, 
  • Eşit olmayan cilt tonu, 
  • Renk değişimleri, 
  • Güneş lekeleri,
  • Yaşlılık lekeleri, 
  • Hamilelik (gebelik) lekeleri, 
  • Ağda, epilasyon veya  jilet kullanımı sonrası ciltte oluşan kararmalar, 
  • Solaryum sonrası oluşan lekeler,
  • Genital bölge, koltuk  altı, dirseklerde  oluşan kararmalar,
  • Yaz aylarında güneş ile birlikte ortaya çıkıp kışın kaybolan çiller, 
  • İlaç kullanımı sonrası (antibiyotikler, doğum kontrol hapları,vs)  oluşan lekeler, 
  • Yanlış kozmetik ürünleri kullanımı sonrası oluşan lekeler



Nedir  ve Ne İçin Kullanılır? 
Cilt lekesi problemlerine karşı özel olarak geliştirilmiş Lekomed Leke Giderici Krem, melanin sentezinden sorumlu tirozinaz enzimini dengeleyerek lekelerin görünümünü gözle görülür derecede azaltır.
İçerdiği pigmentasyon azaltıcı etken maddeler ve  E, B3 vitaminleri sayesinde kahverengi ve koyu lekeleri azaltmaya yardımcı olurken, cilt tonundaki düzensizlikleri eşitler. İstenmeyen renk değişimlerinin önüne geçer.

UV Filter faktörü ile güneş lekelerine karşı cildinizi koruma altına alır, yeni leke oluşumunun önüne geçer. Cildinize parlak ve canlı bir görünüm  kazandırır.

Benim bu krem hakkındaki deneyimlerim bundan ibaret. Okuduysanız blogumu takibe almayı unutmayın. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere hoşçakalın...

23 Mart 2017 Perşembe

20li yaşlarda bakim

HER YAŞA DOĞRU BAKIM
Işıl ışıl parlayan bir cilde sahip olmayı kim istemez ki? Her kadın cildi için en iyi ürünleri ve bakımları bulmak için ciddi bir savaş verir. Bende sizlere hergün belirli yaşlardaki bakım sırlarını paylaşmak istiyorum. Haydi başlayalım.

20'Lİ YAŞLARDA BAKIM
Aslında en az bakıma ve makyaj malzemesine ihtiyaç duyduğunuz ancak onları da ilk kez bu kadar özgür kullanmaya başlayabildiğimiz yaşlar olduğu için riskli bir yaş, 20'li yaşlar en çok çilt bakımı, makyaj hatalarını ve denemelerini yaptığımız yıllar.
Cilt bakım rutini oluşturmak bu yaşlarda çok basit gibi görünse de doğru ürünleri bulmak aslında çok zordur. Hangi ürünün nasıl kullanılacağına dair kafa karışıklıklarına sahip olabilirsiniz. Bu yaş döneminde önceliğiniz her zaman korunma olmalı. 20'li yaşların başında cildin kan dolaşımı normal bir düzende sağlıklı bir şekilde devam eder. Bu yüzden parlak ve pürüzsüz görünümünü korur. 25 yaşla birlikte vücudun yaşlanma saati maalesef ilerlemeye başlar. Vücudun elastin, kolajen ve ter üretimi azalır. Hatta 20'lerin son demlerinde cildinizde ince de olsa ilk kırışıklıklarınızla göreceğinize kendinizi hazırlasanız iyi olur. Peki ne yapmalı?

Termal su ile ve nemlendiriciyle yapılan ilk bakımlar cildin mümkün olduğunca uzun süre gençliğini korumanıza yardım eder. Uyguladığınız bakım E ve C vitaminli ürünlerle desteklendiğinde ise hücrelere zarar veren serbest radikallerin nötralize olmalarını sağlarsınız. Güneşten korunmaya ve düzenli olarak güneş koruyucu kullanmaya özen göstermelisiniz. 20'li yaşlarda cilt maskelerini cildinizin ihtiyacına göre uygulayabilirsiniz. Haftada 1 gün cilt bakım günü ilan ederken her hafta 1 maske uygulaması yapabilirsiniz. Eğer 20'li yaşların başlarındaysanız, peeling'i çok sık tercih etmemelisiniz.


TEMİZLİK:
Derinlemesine temizlik bu yaşın olmazsa olmazı. Uyumadan önce makyajınızı iyice temizleyin. Yoksa cildiniz mat bir görünüm alır. Cilt sorununuz yoksa bile günde bir kez süt, krem ya da köpükle temizleyin. T bölgesi olarak bilinen alın, çene ve yanak bölgesini özellikle temiz tutun. Eğer sorunlu bir cildiniz varsa sadece akşamları değil gündüzleri de onu temizlemeyi ihmal etmeyin.


NEMLENDİRME:
20'li yaşlar için cilt bakımı temizlikle başlayıp, doğru nemlendirme ile devam eder. Nemlendiriciden önce tonik kullanımı ise tamamen size bağlı. Tonik kullanmanın amacı, cilt gözeneklerinin sıkılaşması ve cildi dış etkenlere karşı koruyan bir kalkan oluşturmak. Tonik, cildi nemlendiriciye de hazırlar. Eğer 20'li yaşlarda tonik kullanmak istiyorsanız mutlaka alkol, parfüm ve paraben içermeyen ve olabildiğince temiz yapılı ürünler tercih edin. Bu yaşlarda cilt serumlarından ve kozmetik yağlardan durmalısınız. Bu dönemlerde cilt yağ ve serumlara karşı alerjik reaksiyon gösterebilir ve cildinize ağır gelebilir. Özellikle az makyaj yapılmış taze cilde sahipseniz, cildinizin bu yapısını bozmamaya gayret edin. Bu dönemde en hafif formüllü nemlendiriciler size istediğinizi verecektir.

GÖZ BAKIMI:
20'li yaşlar için göz kremi konusu en çok merak edilen konulardan biri. 20'li yaşlarda göz kremi kullanmak ileriki yaşlar için iyi bir tabaka oluşturur. Bu yüzden eğer gözaltınıza kapatıcı vs. uyguluyorsanız mutlaka göz kremi kullanmalısınız. Göz kremini bu yaşlarda, hafif yapıda ve yalnızca nemlendirme özelliği olan ürünler arasından seçmeye özen gösterin. Avokadolu göz kremleri son zamanlarda çok popüler. Eğer siz de hafif yapıda bir göz kremi kullanarak bunu günlük bakım rutininize eklemek istiyorsanız bu kremleri tercih edebilirsiniz.


MAKYAJ:
20'li yaşlarda cilt bakımı için dikkat etmeniz gerekn en önemli şeylerden biri de cildinizi çok fazla ürünle kapatmamanız. Cildinizin nefes almaya her zaman ihtiyacı vardır. Bu yüzden makyaj yaparken de yoğun kapatıcı ve fondötenlerden kaçınmalı ya da olabildiğince az kullanmalısınız. Gece asla makyajla uyumamalı ve göz makyajınızı mutlaka temizleme kuralını ömür boyu uygulamak için ilk adımları atmalısınız.


TEMİZLEYİCİ MASKE:
MALZEMELER:

  • 1 limon
  • 1 kase yoğurt
HAZIRLANIŞI:
Bir limonun suyunu güzelce sıkın. Daha sonra bunu bir kase yoğurda dökerek karıştırın. Hazırladığınız karışımı yüzünüzde gözleriniz hariç her yere güzelce yayın. Limondaki asit gözlerinizi yakacağı için, gözlerinize değdirmemeye çalışın. 15 dakika kadar sonra kuruyarak gerildiğini göreceksiniz. Ilık bir suyla maskeyi bol suyla yıkayarak çıkartın. Haftada bir kere uygulayabileceğiniz bu maskeyle siyah noktalarınızdan kurtulup ve derin bir temizlik sağlayabilirsiniz. (eğer hassas cilt yapısına sahipseniz cildinizin küçük bir kısmında bu maskeyi önce deneyin. limon asit içerdiği için sivilce ve siyah noktalara iyi geldiği gibi alerjik reaksiyonlarada sebebiyet verebilir.)


Not: Bu bilgiler elele dergisinden alıntıdır. Tüm yazıları kendim yazdım. Lütfen kopyalama suretiyle almayınız. Diğer yaşlarla ilgilide bilgiler gelecektir. Okuduysanız blogumu izleyiciler kısmından takibe almayı ve yorum yapmayı unutmayınız. Ayrıca yazılarımdan haberdar olmak için facebook sayfamı takip edebilirsiniz. İnstagram hesabimda çoğu zaman bu tür yazıları paylaşmıyorum. Facebook sayfam : Link

20 Mart 2017 Pazartesi

erdek ocaklar tatil koyu



Herkese merhaba.. arada böyle sizinle gezi yazılarıda paylaşmak istiyorum. Gezmeyi ve fotoğraf çekmeyi seven biri olarak bugün sizi harika bir tatil köyü olan balikesir-erdek-ocaklar tatil köyüne götürmek istedim. Haydi başlayalım :)

Öncelikle size haritada Erdek'in nerede olduğunu göstereyim. Erdek; Marmara Deniz'inde olan yarım ada hatta tombolodur. Tam bir tatil köyü havasında olan bu yere ben geçtiğimiz yaz gittim. Ve çok beğendiğim biryer oldu. Ocaklar ise Erdeğin biraz ilerisinde olan bir tatil köyü.
Küçük biryer erdek- ocaklar. Halkının %90ı zaten yunanistan göçmeni yani hemşerim. Belki bu yüzdende çok ısınmışımdır oraya :)
Otellerinde evlerinde öyle çok konfor beklemeyin. Dedim ya tam anlamıyla tatil köyü. Biz rahatlık açısından pansiyonda kalmayı tercih ettik. İşte kaldığımız pansiyon.
Çok güzel bir bahçesi olan bu pansiyon, Denizede ayrıca çok yakındı. Bahçesinde mangal yakıp piknik bile yapabiliyorsunuz.
pansiyonun bahçesi

Pansiyonun girişi

Akşam ise; sahile gidip çay bahçesinde çayınızı yudumlarken ailenizle; okey, tavla gibi oyunları oynayabiliyorsunuz. 
Sahilden bir görüntü
Denizkenarında olan biryer erdek. Tek bir caddesi var. Cafeler, hediyelik esya satan dükkanlar, erdeğin meşhur yiyeceği olan zeytin ve onun yağı, yağından yapılmış olan sabun, şampuan vs hepsi bu caddede. Gündüz denizde yüzerek keyifli vakit geçirirken, akşamlarıda bu tarz yerleri gezebiliyorsunuz. Sakin biryer olsada canlı müzik yapan birçok yerde mevcut. Mekana girmeden deniz kenarında gitar eşliginde çay, kahvenizide yudumluyabiliyorsunuz. 
Gündüz şezlong olan plaja akşam böyle oturma yerleri yapıyorlar. Gündüz güneşlenip, akşam ise canlı müzik eşliğinde denizi seyrediyorsunuz. Böylelikle bütün gün plajdan çıkamıyorsunuz :) 
 Ayrıca Sahilde gezerken mısır, kavunda dondurma, çubukta patates çok güzel gidiyor. İşte en sevdiğim olan çubukta patates :) ya bildiğimiz patates aslında. Ancak yağından mıdır ? patatesinden midir ? aşırı lezzetli :) işte o patates
denizi izleyerek yedigimdenmidir yoksa satıcı kızın sempatikliğinden midir bilinmez hergün iki tane mutlaka yiyordum bu patateslerden :) bu arada satıcı kızda ankaradan ( yaşadığım şehir) oraya gelin gitmiş :) belki onun hoş sohbeti sayesinde bu kadar güzel gelmiştir tadı.
Patatesten sonra engüzel giden seyde waffle oluyordu. Bununda tadı ayrı birgüzeldi. Belki denizin huzuru yansıyordur yiyeceklere :) 
Şimdi gelelim huzur veren o denize :)

Tamamen dalgasız bir denizi var erdeğin.  İki tane kötü yanı var. Birincisi biraz yosunlu olması. Fakat yosun olmayan yerlerde var. İkincisi ise soğuk olması. Antalya, bodrum gibi tatil yerleri gibi değil suyun sıcaklığı. Üşüyebiliyorsunuz. Ancak alıştıktan sonra anlamıyorsunuz. 
Onun dışında plaji çok güzel. Sakin biryer. Akdeniz gibi tıklım tıklım değil. 
Biliyorsunuzki yüzmek insanı çok acıktırıyor. Tamda bu durumda simitçi amca geliyor :)
Hiç böyle simitçi görmediğinize eminim :) bu amcamız kayıkla denizin içinde simit satıyor. Ve yüzmenin verdiği açlıkla o kadar iyi gidiyorki :) 
Eğer dahada sakin biryer istiyorsaniz. Daha ileride koylar var. Resmen huzur :) 
Fakat koylar oldukça dalgalı olabiliyor. 
Bu koyun adıda Cennet koyu. Tamda adı gibi olan biryer. 
Erdek; Paşalimanı, Marmara ve Avşa adalarına da çok yakın bir mesafede. Hatta Erdekten oraya tekneyle gidip gelebiliyorsunuz.
bu şekilde teknelerle sabah erken saatlerde gidiyorsunuz. Öğlen yemeğini teknede yiyorsunuz. Adaya vardığınızda gezmeniz için serbest zaman hakkı veriliyor. Fakat söylenilen saatte tekneye dönmeniz gerekiyor. Adada ister denize girip, istersenizde çevreyi dolaşabiliyorsunuz. Kişi başı 50 tl gibi bir ücreti var bu gezilerin. Teknede balık ve köfte olarak iki çeşit yemek veriliyor. Hangisini seçeceğiniz tamamıyla size kalmış. Ve tabiki yemekte ücrete dahil.

Teknede giderken ayaklarınızı denize doğru uzatıp, denizin huzuru eşliğinde yolculuk yapıyorsunuz. Ancak biraz rüzgarlı bir havası var. Püfür püfür esiyor. 
İlk başlarda rüzgar olmadığı için rahatlıkla bu kareyi çekmiştim :) ancak sonra şapkamı çıkartmak zorunda kaldım. Çünkü birkaç kere denize uçacakken son anda yakaladım :)
Teknede sürekli roman havası, oyun havası vs çalıyor. Turist olan biryer olmadığı için genelde mayolu teyzelerimiz oynuyor. Ben oturmayı tercih etsemde ilk başlarda horonda dayanamadım :)) bende oynadım 🙈
Erdeğin bir diğer güzelliği ise çok sayıda midye kabuklarının olması. Renk renk çesıt çeşit midye kabuğu toplayabiliyorsunuz. Öyle derinlere dalmanıza gerek yok sahilde otururken bile birçok midye kabuğu toplayabilirsiniz. 


Kısacası eğer tatilden anladığınız; huzur, dinlenmek, doğal bir ortamsa. Erdek- Ocaklar tam size göre. Diğer yazılardan haberdar olmak için blogumu takibe almayı unutmayın. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere Hoşçakalın...

Not: Hiçbir fotoğraf iznim dışında kullanılamaz. Aksi takdirde yasal işlem başlatılacaktır. 

13 Mart 2017 Pazartesi

fondoten neden pütür pütür durur ?

Herkese merhaba 😊 sizden gelen sorulari yanitlamaya devam ediyorum. Bana sorulan bir diger soru ise fondoten cildimde neden pul pul duruyor ? Sorusu idi. Haydi başlayalım.
Oncelikle eger cildiniz fondoteni emmiyor, kusuyorsa pütür putur durmasi çok normal. Peki bir cilt neden fondoteni emmez ? Bunun birçok sebebi var aslında.
1) cildin nemsiz olması (kuru olmasi demiyorum, yagli ciltlerde çogu zaman nemsizdir)
2) kalitesiz fondoten
3) cilt tipine uymayan fondotenler
4) bakımsız ve peeling yapilmayan cilt (en önemlisi)


Gelelim çozumlere :)

1) Nemlendirme:
 mutlaka makyaj yapmaya baslamadan once cildinizi nemlendirmeniz gerekiyor. Fakat nemlendirici surdukten hemen sonra fondoten surerseniz kusması muhtemel. Fondoten surmeden en az 20 dakika once cildinize uygun nemlendirici ile nemlendirin. Cilt önce bu nemlendiriciyi emsin. Daha sonra parlamayi engellemesi ve kaliciligini arttirmasi amaciyla makyaj bazı uygulayabilirsiniz. Ancak bununda emilmesi icin yine 10 dakika kadar beklemek gerekiyor.  Daha sonra fondoteninizi uygulayabilirsiniz.

2) Cilt tipine uymayan fondoten:
Eger cildiniz kuruysa kuru ciltler için olan urunleri kullanmalisiniz. Her cilt tipine uygun fondotenlerin nemi size yeterli gelmeyecek ve kusmasina sebep olacaktir. Eger fondoteniz boyleyse. Elinizin uzerine döktugunuz fondotene bir miktar nemlendirici ilave edin, parmaginizla karistirin. Daha sonra cildinize uygulayin. Cildinizin daha nemli ve puruzsuz görünecek :))

3) Fırça mı? Sünger mi? Elle uygulamak mi ?
Eger yuzunuzde fondoteni kusma problemi varsa, el ile uygulamak bunu dahada arttiriyor. Boyle bir sorununuz varsa mutlaka fondoten fircasiyla uygulayin. Elinizin uzerine doktugunuz fondotene bir miktar nemlendirici karistirirak elinizle once yuzunuze sürüp, daha sonra ise fircayla dagitabilirsiniz 😊 daha puruzsuz durdugundan emin olabilirsiniz.

4) bakimsiz cilt:
Bir diger sebep ise bakimsiz cilt. Eger cildiniz bakimsizsa. Ölü deriler mevcut ve peeling yapmiyorsaniz. Fondotenin puruzsuz gorunmesini bekleyemezsiniz zaten 😊😊 bakim yapmaya bu yazidan sonra başlayin derim. Kuru ciltli oldugum icin buna uygun urunlerle bakim yapmaya dikkat ediyorum. Sizde cildinize uygun bakim yapmaya dikkat edin. Kuru ciltliler için bakim yazim icin linke tiklayabilirsiniz. Link
Bakım için en önemli adımlardan birisi peelingdir. Bu ara kullanıp aşk yaşadigim peeling nuxe markasinin hassas ciltler için olan gül özlü peelingi 😊 bu peelingi yaptıktan sonra nem maskesi yapıyorum ve cildim yumuşacık oluyor. Fondotende daha puruzsuz gorunuyor. Cildim canlanıyor, nemleniyor. Biraz daha kullandiktan sonra bu peelingin yazısını size ayrıca yazacagim.

Eğer denemek isterseniz. Eczanelerden ya da dermokozmetik sitelerden alabilirsiniz.
Peeling aşamasindan sonra yaptigim nem maskesini ise size daha önce anlatmıştım. O yazımıda şuraya bırakıyorum. Link


Benim cildimde surekli fondoten, bb krem tarzi urunleri kusuyor. Ve buna buldugum çozumler bunlardan ibaret. Olmazsa olmazlar: 1) fondotenden 20 dakika once nemlendirici sürmek
2) fondotene nemlendirici karistirmak
3) firçayla uygulamak
4) Haftada bir kere peeling yapmak

Eger cildinize uygun fondoten bulamadiysaniz. Bu ara keşfettigim nemlendiricili fondoteni onerebilirim.
yazısını okumak için linke tiklayabilirsiniz. Link


Okuduysanız aşagıya yorum birakmayı ve blogumu takibe almayı unutmayın. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere hoşçakalın...